Aşk.

11 eylül 1999

Herşey bugun başladı.Saat 7 civarıydı.Statik dersinden çok devamsızlığım olduğunu söylemiştim sana günlük.
İste geç kalıyordum derse.Ama dün yediği fasulye ve pilav midemde yer edinmişti.
Asla gitmemeye kararlı gibiydi.Ama onları dışarı atmaya karar verdim.Gittim tualete.Sıçtım.
Acele bir şekilde donumu pantalonumu toparladım.Apar topar koşar adımla çıkış kapısına geldiğimde telefonumun yanımda olmadığını farkettim.Hemen tekrar tuvalete gitmemle yerde telefonu gormem bir oldu.Telefonu almak için eğildiğimde hayatımı toptan değişeceğini anlamıştım.

Orada duruyordu.Hayatımda gördüğüm en güzel, en anlamlı şey karşımdaydı işte.Ve bu güzellik benden çıkmıştı.Öylece kalakaldım.Üstünden çıkan duman beni çocukluğuma götürdü.

O benim geçmişimdi, geleceğimdi, bugünümdü.Bokumdu o benim.Herşeyim.

Saate baktığımda 10.44 olduğunu gördüm.Ama umrumda bile olmadı.Tum hayatım değişmişti.

17 eylül 1999

Artık tüm dünyam oydu sevgili günlük.Tüm zamanım o guzel kokusunu nasıl korurum şeklini nasıl sabit tutarım bunları düşünmekle geçiyor.Geceleri uyumadan bana böyle güzel bir şey verdiği için her gece götüme dua ediyorum.

21 eylül 1999

Git gide dahada bozulmaya başladı sevgili günlük.Napacağımı bilemiyorum.İsvecteki bilim adamlarına mail yazdım.Onu nasıl ilk halinde tutabileceğimle ilgili.Gelen cevapta 412 yıldır bu soruya cvp aradıklarını ama onların bile bir cevap bulamadığını öğrendim.

23 eylül 1999

gözümün önünde erimesine dayanamıorum segili günlük.onun için küçük meşrubat dolaplarından aldım.Şeklini korusun diye.Ama bu seferde katılaşıyor.Dokunduğumda kırılacak.Dokunmadan birini nasıl sevebilirimki sevgili günlük?!

25 eylül 1999

Bugun gelinimi annemle tanıştırdım.Annem:
"ee gönül bu otada konar bokada" diye espri yaptı.Ama safiye bozulmadı bu olaya.
Aa evet daha önce bahsetmemiştim.Ona isim verdim.Evlenecez onunla.

26 eylül 1999

Bugun evlilik için tarih almaya gittik.Ama nufus cuzdanı olmayan bir bokla evlenemezmişim.Yarın ilk iş olarak nufus cuzdanı cıkartıcaz.

27 eylul 1999

Nufus cuzdanı alınacak kişinin bok oldugu goren gorevliler olmadık işler çıkarttı.
Resmen ırkçılık bu.Ama herşeye katlandım onun için.Ama en sonunda aldık.

28 eylul 1999

evlilik tarihini 12 aralıga verdi götler.Herkes ırkçı burada günlük.Ama safiyeyle konuştuk.Evlenene kadar aynı yatakta yatmayacaktık.12 aralık gecesinin özel olmasıydı amacımız.Simdi onun o çıplak bedeninin düşünüyorumda, kimbilir ne kadar kusursuzdur.yaklaşık 1.5 ay bekleyecek olmam cekiciligini daha çok artırıyor.

14 kasım 1999

Dün yediğim acılı kebap nedeniyle midem çok kotu olmuştu.Sıçtım.Safiye çok kıskandı yeni boku.Ona yaklaşık 3 saatte açıklayabildim aramızda bişi olmadığını.
Ama mutlu oldum, bu beni sevdiğinin göstergesi.

21 kasım 1999

Bgn kız kulesine gidip çay içtik.Çok romantikti sevgili gunluk.Eli elime değdiğinde yanaklarının kızardığını gördüm.Demekki onun için ilkti.Onun bakire olduğunu farkettim.
Sabret safiyeciğim.az kaldı tam anlamıyla birbirimizin olacağımız güne.

28 kasım 1999

Bgn çok büyük bir tehlike atlattık sevgili günlük.Elektrikler gitti 15 saatliğine.Safiyeyi soğuk tutamadım.Hastanede acilde doktorların uğraşlarıyla onu kurtardık.Şuan durumu iyi.Düğünümüze bu kadar az zaman kala bötle kötü şeylerin başımıza gelmesi beni endişelendirdi.

9 aralık 1999

2-3 gundur kendini çok iyi hissediyor.Bu benide mutlu ediyor tabiki.3 gun kaldı büyük güne.Sabırsızlanıyoruz, bekleyemiyoruz.

12 aralık 1999

Sonunda o gün geldi.Birazdan düğünümüz başlıcak.Sanada haber veriyim dedim sevgili günlük.

13 aralık 1999

Günlük çok kotu bisi oldu.Onu öldürdüm günlük.Tum hayatımı öldürdüm.Kendi ellerimle...yani diilde yinede kendi bi organımla.İlk girişte delindi.Sonra adeta kurumuş bir yaprak gibi kırıldı.Napıcam tum hayatım sona erdi...

24 aralık 1999

10 gundur kendimi fasulye ve nohuta verdim günlük.Yiyip yiyip sıcıom.Ama olmuyo.O mükemmellliği bir daha yakalayamadım.1 hafta daha deniyeceğim.Yeni bin yıla tek başıma girmek istemiyorum.

28 aralık 1999

Olmuyor bir turlu olmuyor sevgili gunluk.Kendime yeni arkadaşlar edindim.
Hasan ve ismail gerçekten iyi boklar.Ama hicbiri safiye gibi değil.Şeyda aslında başta o duyguyu verdi bna ama malesef soğudum ondanda.gidip biraz daha çalışmam lzm günlük.Şans dile.

31 aralık 1999

Olmadı sevgili günlük.Getiremedim onu geri.Bugun benim son günüm elveda.Yaklasık 22 kilo kuru fasulye yedim ve sıçmayacağım.İçimde patlıcak ve öleceğim.
Kendine iyi bak günlük....


1 ocak 2000

Merhaba günlük ben safiye.Sahibinin azmi ve sevgisi nedeniyle tanrı beni dünyaya göndermeye karar vermişti.2. bir şans vermişti.Ama sahibinde ben onun içinden çıktığımda çoktan ölmüştü.Bağırsakların son hamlesinde dunyaya geldim.Ne yapacağım hakkında hiçbi fikrim yok.Hatta bir bok olarak bu yazıyı nası yazdım onuda bilmiyorum.Sonuçta elim kolum yok benim.Herşeye rağmen yaşamaya devam etmem gerekiyor.Neyse elveda gunluk...

ruhum.

ben ölüyüm ya 1 haftadır.
zen'im bozuldu.
Tum hayat enerjim gitti.
Efenim öyle alışmışımki kulaklık bulunmasına kulağımda, boş kulaklığı kulağıma takarken çok kararlıyım.Çalıyo gibi hissediom.Kendi kendime çalıom.Ama yetmio.
Bgn contrastım gitti mesela.Gözüm acıdıydı.gözlüü çıkardım şöle avuçladım gözümü bi baktım heryer parlak.Full contrast.
Hepsi zensizliklen.
Zaten cok yoğunum.yazamayabilirün bi sure daha.zaten ne yazıosam...
Zensiz erken yaşlanıyorum...
Hayret ediyorum muziksiz yola çıkabilen insanlara.Büyük bi erdem bu, onlar bilmesede.

Fazla mp3 çaları olupda vermeyen ipana reklamında yumurta olur umarım...

"although I've dedicated my life to god and goodness, I secretly love throwing oranges at our priest."

negzl replik.

yasak.

Artık televizyonlarda, halk arasında "A" harfini kullanmak yasaklanmıştır.
Gençleri psikolojik olarak kotu etkileyen kelimelerin baş harfi olan "a" (am.na koyim gibi) uzun bir araştırmanın sonuçunda ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınmıştır.

"A"nın yanında en çok görülen arkadaşı "m" ile ilgili araştırmalar sürüyor.

"A"nın kullanımı, a sayısına bağlı olarak her a için 73 yeni turk lirası cezayla sonuçlanır.

Çocukların ihtiyac duyduğu "Anne" kelimesi, ona benzeyen "Zeptür" kelimesiyle değiştirilmiştir.Değiştirilen diğer kelimeler yarın resmi gazetede yayınlanacaktır.

Fobi.

Dedim bide kuçukken korktuum seyleri yazim.

1. En buyuk korkum tabiki: Çaydanlık.

2. Bakkallardaki zenci teyze. Namı diğer çikolatalı sakız : Mabel

3. Lambaların içindeki iletken. Uzaylı sanıodum onu.

4. Yanlışlıkla(!) sonsuza kadar uyuyakalmak.

5. Yumurta yiyeceğim zaman yanlışlıkla civcivli yumurta yemek.

top 5 böyleydi sanırım.gorduu 3seyin 1inden korkan biri olarak hatırlamadığım seyler mevcut.
Ama mabel olarak bakkalda öluodum korkudan.titrodum.napcaksa!!





Yarısı çıkmıo mal videonun.

title.1.

Miss world 1912 kazanını aramızda.Biraz tozlu olsada.Hemde ayakta.

Geçmişinden bahsediyor.Yani geleceğimden.
Adını unutuyor.

Erkek kadınla tanışıyor.Herşey böyle başlıyor.
Kadını anlamaya çalışıyor.Ama altyazı sorunlu.3 saat sonra geliyor.

Kadın mı suçlu? Erkek mi? Çevirmen mi?

Bağırmak, seslenmek isterdim ona.

"Nice wings, icarus!"

Polyanna.

Doktor ilhami cok zorlu bir donemecdeymiş.Kendini cesaretlendirmeye çalışıyorumuş ama bi turlu kendini sakinleştirememiş çünkü yapacağı iş gerçekten çok büyük cesaret gerektiriyormuş.Kaplumbağanın klibi, peçetenin götü bile cesaret edemezmiş.
Ameliyat masasındaki kız ise artık rahatlayacağini düşünüyormuş.poliyanna adındaki bu kız aslında ikiz doğmuş.Bune nedenle adı poli-anna imiş ztn.Artık ayrılmalıymışlar.içindeki kötü insandan kurtulmalıymış.Herkesin iyiliği için...Kendi iyiliği için...Kaplumbağanın klibi, peçetenin götü için...
Doç. dr. ilhami ameliyata başlamış.İşler başta tıkırında gidiyormuş.Ama tek bir hataya kadar o hataki herşeyi mahvetmiş.Felaketmiş bu tüm insanlık için...Kaplumbağanın klibi, peçetenin götü için bile....
Yard. doc. dr. ilhami yanlışlıkla Anna'nın kroluk damarını kesmiş.Annadan adeta kroluk fışkırıyormuş.Bunlara dokunan herşey değişiyormuş.Bir anda "Kardeş-Kanka-hele" kelimeleri hemşireler arasında uçuşmaya başlamış.Kaplumbağanın klibi, peçetenin götü bile kullanıyormuş bu kelimeleri.
Prof. yard. doc. dr. ilhami durumun ciddiyetini hemencecik kavrayıp zarar gormeden yapması gerekeni yapmış.Yani 3. dereceden kuzeni anonim süper kahraman şemsiye adam şemsiyi aramış.Hayatının son nefesini bu konuşmada harcamış.Ve ölmüş...
Pazarda şemsi satmakta olan şemsi telefonu alır almaz her zaman yanında taşıdığı semsiye adam kıyafetini otobus durağında emekliler arasında kimse görmeden üstüne geçirmiş.Bir tek o kurtarabilirmiş herkesi...Kaplumbağanın klibini, peçetenin götünü...
Ama hastaneye ulaştığında çok gecikmiş.Malesef anna buradan kaçmış ve insanların recep ivedik olarak bildiği insanın yanına sığınmış.
Recep ivedik gördüğü kroluk karşısında adeta büyülenmiş.Hemen basına recep ivedik 72 yi çekeceğini duyurmuş.Buna türk halkı cok sevinmiş ama gerçeği bilen kişinin yani şemsinin icini bir korku dalgası almış götürmüş.Böylece artık ucabilirmiş iç organsızken çok hafifmiş şemsiyesini ruzgara dogru tutarak uçmaya başlamış.
Bildiği gerçek ise şuymuş gerçek recep ivedik 28. filmden snra hayata gözlerini yummuş.Onun yerine daha kotusu geçmiş.Duygu.çünkü hiç bir duygusu olmayan krolugu dünyaya yaymayı planlamış bu orospu.Sonuçta tüm dünya kro olursa duyguların bir anlamı kalmazmış...Kaplumbağanın klibinin, peçetenin götününde...Herşey tam kıvamındaymış yanına yeni katılan super-uber kroyla birlikte 72. ci filmde herşeyin sonunu getirecekmiş.
Şemsi vakit kaybetmeden latif doğandan başlıca dersleri alarak part-time kro olmuş.Recep ivediğin çekildiği yere iyice sızıp, güven kazanıp bu filmin yönetmeni olmuş.duygu nerden bilsin baş dusmanının yanıbasında olgunu.Napsın şemsi dünyadaki en buyuk ustadan ders almış.Filmi recep ivedikden daha çok şemsiye belgeseline benzetebilen şemsi dünyayı bir kez daha kurtarmış.
Nerde yanlış yaptığını anlayamayan duygu ise yeni bir plan aramaya koyulmuş.
Aslında kimsenin haberi olmasada hepimiz şemsi sayesinde ayaktayız...nefes alıyoruz...yaşıyor ve yaşatıyoruz...Kaplumbağanın klibi...Peçetenin götü...

Duvar.

Ya o diilde şimdi bi duvar evin içimi olur dışımı?


When I get older losing my hair,
Many years from now,
Will you still be sending me a valentine
Birthday greetings bottle of wine?

If I'd been out till quarter to three
Would you lock the door,
Will you still need me, will you still feed me,
When I'm sixty-four?


Bide bu muzik kutularının(dandikler diil) muzikleri ne mukemmel ya.

Gıcık.

Salak salak küfüre gülen insanlara,
Ayarladığınız herşeyi tek bi kelimeyle yıkan insanlara,
İlk gittiği film lion king olanlara,
Toplu taşımada kulaklığı çıkarmaya mecbur kalmaya,
300 milyonun hepsini 5 milyon olarak veren bankaya,
6 saatten fazla uyumaya,
Tarçına,
Yakınında kız bulununca bambaşka olan insanlara,
Film izlerken konuşanlara,
Kendini anlata anlata bitiremeyenlere,
Şaçmalayınca bana katılamayan insanlara,
herşeyi sıradan olanlara,

gıcık oluyorum.

Bu arada googlea "thats not sexy" yazıp i'm feeling lucky(kendimi şanslı hissediyorum) tıklayınca bisi cıkıo.

istek.

-tüm ışıkları açık bırakmak istiyorum.
-Tum kuşları ayaklarından birbirine iple baglamak istiyorum.
-Yoldan geçen herkese kafa atmak istiyorum.İfadelerini merak ediyorum.
-Bi kaç tane şizofren arkadasım olsun istiyorum.belki daha rahat olur bnim icin.
-Bi japon gelsin bni öpsün istiyorum.
-Bi doumgunu pastasını piç etmek istiyorum.
-Artık tavanda oturmak istiyorum.
-Omzumu delip bir kuğunun kanatlarını kendime takmak istiyorum.Bence uçabilirim.Boktan bi demirle değil, kendi kanatlarımla.
-Dünyadaki tüm çaydanlıkları yoketmek istiyorum.
-Herkes netken ben flu olmak istiyorum.

Çok mu şey istiyorum?

Evet.

Lozan barış antlaşması.

Kadın gibi araba parketmek istiyorum.
Bi ileri bi geri.
Bi ileri bi geri.
Bi ileri bi geri.
Bi ileri bi geri.
Bi ileri bi geri.
Sonra brz daha geri.
Brz daha ileri.
Son kez bi geri daha.
En son bi geri daha.

Hanimiş benim gölgem...?

Gömülmek.

Canım gömülmek istiyo.
Biri beni gömsün.
Hadi.?!

Gülmek.

Canım gülmek istio.
Biri beni güldürsün.
Hadi.?!

Öneri.

Bunlar çok tatlıymış ya.Geç olmuş biraz.2005 albümü bu.Hemde kendi sitelerinde indirilebilio.
Kupka - uyk la
Mira ve Proudpilottan snra beendiiğim 3. turk grup...


Birde svankmajer.Kendileri hayatta en çok kıskandığım yönetmen.



Kendileri birde alice çekmiştirki.En iyi alice uyarlamasıdır.Yada en piskopat diyelim.
Düşününce alice ne çok sinemaya uyarlamış yaw...

Ölüm.

bi ruya gordum.
Rüya şöyleydi.Yemek yiyoz bi yerdeyiz iste.Ben yanlıslıkla(!) jilet yedim.Anlamadım nası oldu ama oldu.Herneyse bogazım kesildi içten.Ama saglam gitti böle hissettim damardan cıkan kanın bogazımdan aktığını hissettim ve o kandaki o demir tadını aldım.Aklımdan tek bi düşünce geçti. "Lan ne boş öldüm ya" dedim.Ne bekliyosam artık.Ama ölümü hissettim sanki.uyandım tabi hemen.
Ölmeyi diilde onu yediremedim.Geçen buraya gelirkende uçakım düştü bi sure.Hava boslugu flndı heralde ama cok uzun surdu.bnce dusuodu yani hava bosluu 3 sn olur lan.20 sn dustuk biz.O andada tek aklıma gelen "neyse en azından istanbula giderken diilde dönerken ölcem."
Ama ölürken korkmam diye düşünen ben, bu 2 deneyimdede korkuyu iliklerime kadar hissettim sayın okuyucu.
Neymiş efenim ölürsem ölürüm, nolcakki gerisi yok, bosluk nasılolsa yok! vala o an sıcıttırıo.
Ölmekde zor ya.
Şöle temizinden bi yansak...Tabi önce su senaryoyu bitirip çekimde trajic bi biçimde ölim sonra...Sonra benim film unlu olsun.Sonra dedikodular cıksın sevgilisinde ayrılmışda oracıkta filmi çekip intihar etti fln.Cannes juri özel ödülünü alırım vala.
Lan yeni geldim istanbulumu özledim.Evim, kedim...
Not: yazarken cannes jüri özel .dölü. yazmıstım...