Norm.

Tek kelime etmedi. Diğeride etmedi. Böyle durumlarda konuşulmazdı çünkü.
Yol boyunca tek kelime çıkmadı ağzından. Yalvardı tanrıya yol uzun sürsün; yolda tüm gördüğümüz trafik ışıklarına yakalanalım diye. Ne yazık ki tüm ışıklar yeşil, yol bomboştu.
Ölüme gidiyordu. Kendi ayaklarıyla kendi ölümüne. Bugün onun ölüm günüydü belki. Yalnız değildi. Başkalarınında ölüm günü olacaktı.
Bir çoğununda doğum günüydü. Kazançlımıydı bugün? ölümden çok doğum mu vardı? Kazanç bu muydu?

Biri geldi aklında. Bilmiyordu adını. Gargarin'in arkadaşıydı. Oda gitmişti ölüme. 203 adet sorunun bulunduğu uzay mekiğiyle uzaya çıkmıştı. biliyordu gidipte dönme ihtimalinin 0 olduğunu. Hatta gidebilmesinin bile zor olduğunu. Tarih başaramayanları hatırlamaz. Bu yüzden Gargarini tanıyoruz.
Nedenler unutulurdu zamanla. Sadece tek bir sözcük kalırdı. Öldü.
"Eminim ben yokolsam kimse farkına varmaz." Dedi.
Ölse bile görmek istiyordu.Ölmek ve yokolmak farklı şeyler olmalıydı.
Eğer ölü bir insanın içinden dışarı baksaydın yine de görebilirdin, ama göz kaslarını çalıştıramadığın için odaklayamazdın. Başını veya göz kürelerini çeviremezdin. Bütün yapabileceğin, görüş alanından bir şey geçene kadar beklemek olurdu. Donup kalırdın. Devamlı beklerdin. Berbat bir sahne olurdu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder