yıldırım.

doğmuş çocuk.
kusurluymuş.
sakat değil.yanlışmış o.

rahatsız edermiş herkesi.
gözleriyleymiş sorunu.
gözkapaklarıyla.
gözkapaları birleştiğinde ses çıkarmış.
yüksek bir ses.Yıldırım sesi.
çekermiş bulunduğu yere yıldırımı gözkapakları.

önce annesi öldürülmüş insanlarca.iblisi doğurduğu için.
sonra babası katledilmiş insanlarca.tohumladığı için.
şeytan yuhalanmış insanlarca.işe karıştığı için.
Çocuk öldürülememiş insaflıca.kıyılamamış.masum olduğu için.

yetimhaneye gitmiş çocuk.gözkapakları bantlı.
yetimhanede büyümüş çocuk.Gözkapakları kürdanlı.
isim almış çocuk arkadaşlarından. kapak.

onunla dalga geçerlermiş gözlerini kapatamıyor ve herzaman görmek zorunda olduğundan.Anlayamıyormuş kapak bu durumu.şöyle düşünürmüş. göz sürekli görmektedir aslında.sadece göz kapakları kapanır ve göz karanlığı görmeye devam eder.herkes karanlığı görme eylemini görmemek olarak değerlendirmekte.Ben sadece karanlığı göremiyorum.

Ama göremediği başka bişey daha varmış.uykuymuş adı.herkes bahsedermiş ondan.ama görmemiş daha onu kapak. bunu güç olarak düşünmüş her zaman. "Ne kadar uyuyorsa bir insan o kadar fazla yaşıyorum ondan" dermiş hep kendi kendine.

Büyümüş.Herşeyi görmüş.Zalimliği, açlığı, anlayışsızlığı, herşeyi.
Sıkılmış.Çıkarmış bantı.oymuş gözlerini.
Takmış kulaklığını.Açmış son ses müziğini.
Duymamış ve görmemiş o gözlerini kırptıkça tepesine yıldırım düşen insanları.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder